Tacikistan’a kara sınırından geçmek için Andijan/Özbekistan’a gelmiş ve Manak üzerinden Osh’a geçmiştik. Öğlen sıcağından sonra çıkıyoruz. Bu şehre genellikle Pamir’e çıkmak için geliyor gezenler. FreshOsh ve Bayana GuestHouse konaklamak için temiz ve merkezi. Süleyman Too ve Osh pazarı görülebilir mekanlar. Meyva, domates, biraz ceviz alıyoruz. Kırgız yemeği yediğimiz restaurantta Türkçe konuşunca garson Murat geliyor yanımıza, çocuk Türk okuluna gitmiş. Yardımcı oluyor.
Pamir Yolu için CBT ve Osh Guesthouse’e uğruyoruz. Türkçeyi çok iyi konuşuyor Danier.. Dört kişi olduk bir de Kırgız şoför. Sary-Mogol’dabir adaptasyon gecesi sonrası Tacikistan’a geçiyoruz. Kırgız’la bu ilk tanışmamız. Pamir 9 gün sonra tekrar Osh’da sonlandığında yine iki günümüz bu şehirde geçti. Biraz dinlendik. Büyük ülke Kırgızistan. Alay dağları ve çevresini gezdik. Bir yerden bir yere gitmek için yollar uzun. Genellikle Bişkek’den ulaşım daha rahat. Önce Kochkor ve sonra Song Köl için Bişkek’e uçtuk. Elli dakika. Sonrası üç saat dolmuş. Issyk Kul’dan sonra diğer büyük göl. Göle ulaşan ve göl çevresinde yürüyüş rotaları var. Bir kaç yerden bilgi ve harita aldıktan sonra yürüyüş için market alışverişimizi de yaptık.
Cosy Guesthouse’daki Nori jinekolog. Küçük kızında sık tekrarlayan üriner enfeksiyonlar üzerine sohbet ediyoruz. Annesi Bahtıgül çeşit çeşit yemek yapmış. Ev büyük ve kalabalık.
Çantamızı hazırladık. Aracın bizi bıraktığı noktada ikisi İsrailli (Avi ve Gal) dört kişiyiz. Dağların nasıl bircesamette olduğu yaklaşınca anlaşılıyor. Herkes kendi ritminde yola başlıyor. Ufak ufak yükselmeler benim için iyi, O nedenle kimi zaman zikzak gidiyorum. Geçitten diğer vadiye geçmek için altı yüz metre çıkıyoruz. Kısa nefes ve fotoğraf molaları.. Yemyeşil tepeler arasında geniş düzlükler. Atlar özgürce dolaşıyor. Kim atın sırtında biri yol alıyor. Bölgenin insanı bu mevsim hayvanlarını alıp yükseklere çıkıyor, yurtlarını kuruyormuş. Süt, kefir, kımız, yoğurt, kaymak, lahana ve patates. Tükettikleri genelde bu gıdalar. Nan (ekmek) yumurta, bisküi ve şekerleme her öğün masadaki yerini alıyor. Yol boyunca çıkıyor karşımıza.
Kilemche nehri buz gibi. Yorgun ayaklara ilaç. Konaklamayı düşündüğümüz Yurt ise az ileride. İki grup atlı da var ama Yurtlar geniş. Dokuzda uyumuşum.
İkinci güne erken başlamak için yola koyuluyoruz. Zirvede Song-Köl’ü uzaktan görüyor zorlu çıkışın keyfine mola ekliyoruz. Sanırım yeşil düzlükte biraz hopluyorum yürürken…
Üç gün için planladığımız yürüyüşü iki güne indirince, Göl kenarında bir saatlik uzanma ve uyuklama molası kaçınılmaz oldu. Konaklayacağımız Yurt görünüyor, ama mesafeyi tahmin etmek düzlüklerde biraz zor. Sanıyorum var beş kilometre daha. Çok sayıda Yurt çadırının bir arada bulunduğu bir kamp burası. Amerikalı Arkeologların konakladığı bir Yurt’a karar veriyoruz. Çadıra eşyaları koyup yemek saatini beklerken şiddetli bir fırtına ve arkasından yağmur. Yarım saat sonra kafamı çadırdan uzattığımda muhteşem görüntülerle karşılaşıyorum. Zemin sarı-yeşil..
Sabah Kochkor’a gidişimiz üç saat sürüyor. Cosy’de bıraktığımız eşyalara ve sıcak duşa kavuşuyorum..
Bişkek’e çıkıyor her yol. Bişkek'e dönmek, dönüş yaklaştı demek benim için. İki günde gezersek şehri toparlanır dönerim Ülkeye..
Kısa bir mola olduğunu umuyor, vedalaşıyorum.
Zeynep Erim
27.07.2018