SELÇUK/Türkiye

Beni yoran biraz da aceleci yanımı, sabahın  erken  güzelliklerini görünce hep sevmişimdir. Arabalıyım, köprüde iki şerit de kapalı, erken çıktım evden. Yenikapı-Bandırma feribotu 2,5 saat.

 

Ailemin ilk araba sahibi olduğu benim de ortaokul çağlarım.. Direksiyonu Ege’ye doğru kırardı babam bana göre gecenin karanlığında, henüz yeni aydınlanırken gökyüzü..

Yollar gidişli gelişli, yol kenarında “verelim bir mola” diyebileceğiniz tesisler yok gibi.. Temizlik yüzü görmemiş benzin istasyonu tuvaletleri. Arabada emniyet kemeri takılmadığı zamanlar, klimasız ama Radyo Alaturka’yı aratmayan canlı müzik… Türk Sanat Müziği güftelerinin çoğunu ezbere biliyor olmam sanırım bundan. Annemin sağa sola bakarak, gördüklerini bize gösterme gayreti, bizim uykulu  halimiz, bir çeşme başında verdiğimiz evden hazırlanmış paket kahvaltı molasıyla biraz soluk bulurdu.Zakkumların ne suçu vardı bilmiyorum ama “uğursuz o çiçekler” derdi annem, oysa yol kenarlarında zakkumu görmek deniz demekti, tatildi benim için...

 

İzmir’i geçtim yaklaşıyorum Selçuk’a.. Öğlen geride kaldı, yolun bitmesine var. Kalsam burada, yorgunum bir gece önceden, belki Şirince’ye uğrarım. Epeydir Efes, Artemis görmedim uçakla gidip gelmekten. Çöp şiş yeme şansımı da değerlendirebilirim. Selçuk’a saptım.

 

Karşıma önce Efes Müzesi çıktı, hatırlamıyorum daha önce gezmiş miydim.. Müzekartım da eski, yenisi buradan olsun.. Değerli eserlerin sergilendiği müzede yalnızca 3 kişiyiz.. Çıkışta bir Efes kitabı aldım, çalışan kadınla sohbet sırasında önceki yıllarda kalabalıktan şikayet ettiklerini ve o günleri şimdi çok aradıklarını ifade etti.Efes Antik Kentini belki 17-18 yıldır görmedim. Vakit var. İsa Bey Cami, Hamam, Ayasuluk Tepesi, Hamam, Artemis hepsini görmek istiyorum. Celsus Kütüphanesinde bir grup Japon, o kadar, üzülüyorum.. Kilise ve Ayasuluk tepesi çok güzel, epey vakit geçirdim. Vaktim daraldı ama Meryem Ana’ya çıkan yolda oldukça yavaş gidiyorum zira solda kalan zümrüt yeşili tepelerin görüntüsünü kaçırmak istemiyorum.

 

Şirince’ye doğru gidip akşam da kalabilirim orada. Bulutlandı hava, yağmur başladı.. Şirince’de gösterdikleri pansiyon hem çok kötü hem de yüksek fiyat. Selçuk’da kalmak en iyisi.. Selena Hotel, harabelere yakın, sevimli insanlar işletiyor. Oda anahtarının ucundaki dikdörtgeni duvardaki yuvasına koyarsam ışıkların yanacağını söylüyor odayı gösteren naif, iyi kalpli çocuk. Çok temiz her yer. Yalnızca ben varım 12 odalı otelde. Benim gözlerim çabuk sulanıyor sanırım, hüzünleniyorum..

 

Akşam yemek için çıktığımda gündüz de dikkatimi çeken Selçuk’taki Leylekleri tekrar görüyorum. İsa bey Cami’de, Artemis’in tepesinde, Su Kemerlerinde, her uzun yüksek yapının üzerinde Leylek yuvaları. Mayıs ayında gelen ve Ekim’e kadar kalan Leylekler Belediye tarafından işaretlenmiş ve göç yolunda tekrar aynı yuvaya gelip gelmeyecekleri izlenecekmiş. Yuva yapmış onlara Belediye.. Yavrulara da takılacakmış işaret halkalardan bu yıl..

 

Yarın Aydın Otoyoluna girmeden Söke üzerinden devam ederim Bodrum’a. Bafa Gölü güzeldir.

 

Zeynep Erim
15.06.2017

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

TOP